Yaşlılık ve Kalp Sağlığı

Yaşlılık ve Kalp Sağlığı

Kalp Nasıl Çalışır?

Kalbimiz, vücuda kan pompalayan çok güçlü bir kas kütlesidir. Normal ve sağlıklı bir yetişkinde kalp sıkılı yumrukların büyüklüğü kadardır. Tıpkı bir motorun arabayı hareket ettirmesi gibi kalp de vücudun çalışmasını sağlar. Kalbin, her birinin bir üst odaya (atriyum) ve bir alt odaya (ventrikül) sahip iki tarafı vardır. Sağ taraf, oksijeni almak için akciğerlere kan pompalar. Sol taraf, akciğerlerden oksijenle zengin kanı alır ve vücuttaki atardamarlara aktarır. Kalpteki bir elektrik sistemi kalp atış hızını kontrol eder ve kalbin üst ve alt odalarının kasılmasını koordine eder.

Kalp Yaşla Nasıl Değişir?

Yaşlanma, kalp ve kan damarlarında kardiyovasküler hastalık geliştirme riskini artırabilecek değişikliklere neden olabilir. 65 yaş ve üstü bireylerin genç insanlara göre kalp krizi, felç veya koroner kalp ve kalp yetmezliği gibi hastalıkları geliştirmeleri daha olasıdır. Kalp hastalığı, aynı zamanda herhangi bir engele neden olabilen, aktiviteyi sınırlandıran ve milyonlarca yaşlı insanın yaşam kalitesini azaltan önemli nedenlerden biridir.

Yaşlanmanın kardiyovasküler hastalıklarla nasıl bağlantılı olduğunu anlamak için öncelikle sağlıklı fakat yaşlanan kalp ve kan damarlarında neler olduğunu anlamamız gerekir. Örneğin, yaşlandıkça kalbiniz fiziksel aktivite sırasında veya gençken olduğu gibi stres zamanlarında o kadar hızlı atamaz. Ancak, istirahat sırasında dakikadaki kalp atışı sayısı normal yaşlanma ile birlikte önemli ölçüde değişmez.

Yaşla birlikte meydana gelen değişiklikler bir kişinin kalp hastalığı riskini artırabilir. Kalp hastalığının ana nedenlerinden biri, atardamar duvarlarında uzun yıllar boyunca yağ birikintileri oluşmasıdır. İyi haber şu ki riskinizi geciktirmek, düşürmek veya muhtemelen önlemek için yapabileceğiniz şeyler var.

En yaygın yaşlanma değişikliği, arteriyoskleroz olarak adlandırılan büyük atardamarların esnekliğinin kaybolması veya sertleşmesidir. Bu durum, yaşlandıkça daha yaygın hale gelen yüksek tansiyon veya hipertansiyona neden olur. Yüksek tansiyon, ilerleyen yaş ve diğer risk faktörleri ateroskleroz gelişme riskini artırır. Ateroskleroz için değiştirilebilir birçok risk faktörü bulunduğundan, aktif yaşlanmanın normal bir parçası olması gerekmez.

Plak, atardamarınızın duvarlarının içinde birikir. Bu birikme, zamanla atardamarlarınızı sertleştirir ve daraltır; bu da, oksijen bakımından zengin kanın organlarınıza ve vücudunuzun diğer kısımlarına akışını sınırlar. Oksijen ve besinler koroner arterler aracılığı ile kalp kasına verilir. Koroner arterlerde plak biriktiği zaman kalp kasınıza kan akışını azaltır ve kalp hastalığı gelişir. Zamanla kalp kası zayıflayabilir ve/veya hasar görebilir. Sonucunda ise kalp yetmezliği görülme olasılığı yüksektir. Kalp hasarı ve kalp krizi, uzun süredir devam eden hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkların yanı sıra kronik ağır alkol kullanımından da kaynaklanabilir.

Kan basıncınızı kontrol edin

Yaşlandıkça, sağlıklı olsanız bile kan basıncınızı düzenli olarak kontrol ettirmeniz önemlidir. Bunun nedeni, arterlerinizdeki yaşlanma değişikliklerinin hipertansiyona yol açabilmesidir. Kendinizi iyi hissedebilirsiniz ancak tedavi olmazsanız yüksek tansiyon, inme ve kalp hastalıkları geçirebilir; göz, beyin ve böbreklerinizle ilgili sorunlar yaşayabilirsiniz. Yüksek tansiyonu düzeltmek için egzersiz yapabilir, diyet uygulayabilir ve tuz alımını azaltabilirsiniz. Ancak, atardamarlardaki yaşlanma değişiklikleri genellikle yaşlılıkta yüksek tansiyona neden olduğundan, ilaç tedavisi sıklıkla gereklidir. Kan basıncını düzenlemek için birden fazla ilaca ihtiyaç duyulabilir.

Yaş, kalpte başka değişikliklere de neden olabilir. Örneğin:

  • Elektrik sisteminde, aritmilere (hızlı, yavaş veya düzensiz bir kalp atışı) ve/veya kalp pili ihtiyacına neden olabilecek yaşa bağlı değişiklikler olur. Kalbinizin odaları arasındaki kan akışını kontrol etmek için açılıp kapanan tek yönlü kapı benzeri kapaklar bulunur. Bu kapaklar kalınlaşıp sertleşebilir. Sertleşmiş kapaklar kanın akışını kısıtlayabilir ve akciğerlerde veya vücutta (bacaklar, ayaklar ve karın) sıvı birikmesine neden olabilir.
  • Kalbinizin odalarının büyüklüğü artabilir. Kalp duvarı kalınlaşır ve bu nedenle genel kalp büyüklüğüne rağmen bir odanın alabileceği kan miktarı düşebilir. Kalp, daha yavaş bir şekilde kan ile dolabilir. Uzun süredir devam eden hipertansiyon, yaşlılarda yaygın bir kalp ritmi sorunu olan atriyal fibrilasyon riskini artırabilen kalp duvarının kalınlığının artmasının ana nedenidir.
  • Yaş arttıkça, insanlar tuza daha duyarlı hale gelir. Bu da kan basıncında ve/veya ayak bileğinde şişmeye (ödem) neden olabilir.

Tiroid hastalığı veya kemoterapi gibi diğer faktörler de kalp kasını zayıflatabilir. Aile geçmişiniz gibi kontrol edemediğiniz faktörler kalp hastalığı riskinizi artırabilir. Bununla birlikte, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek kalple ilgili ciddi hastalıkları önleyebilir veya bu hastalıkların gecikmelerini sağlayabilirsiniz.

Kalp Hastalığı Nedir?

Kalp hastalığına, uzun yıllar boyunca koroner arterlerin duvarlarında yağ ve plakların birikmesiyle oluşan ateroskleroz neden olur. Koroner arterler kalbin dışını çevreler ve kalp kasına besin ve oksijen sağlar. Arterlerin içinde plak biriktiğinde kanın normal şekilde akması ve kalbe oksijen vermesi için daha az yer kalır. Kalbinize kan akışı plak birikimi ile azalırsa veya plak aniden kırılırsa, anjina dediğimiz göğüs ağrısı veya kalp krizine neden olabilir. Kalp kası yeterli oksijen ve besinleri alamadığında, kalp kası hücreleri ölür (kalp krizi) ve kalbi zayıflatarak vücudun geri kalanına kan pompalama yeteneğini büyük oranda yitirir.

Kalp Hastalığı Belirtileri

Erken dönemde kalp hastalığı genellikle belirti göstermez veya belirtiler çok zor fark edilebilir. Bu nedenle, yaptıracağınız düzenli kontroller önemlidir.

Göğüs ağrısı, baskı veya rahatsızlık hissederseniz derhal doktorunuza başvurmanız gerekir. Ancak, göğüs ağrısı kalp hastalığının tek belirtisi değildir. Bu nedenle, diğer semptomların da farkında olmanızda fayda var. Aşağıdaki belirtiler varsa mutlaka doktorunuza söyleyin:

  • Omuzlarda, kollarda, boyunda, çenede veya sırtta ağrı, uyuşma ve/veya karıncalanma,
  • Aktif haldeyken veya istirahat durumundayken nefes darlığı,
  • Dinlenirken geçen, fiziksel aktivite sırasında oluşan göğüs ağrısı,
  • Baş dönmesi,
  • Bilinç bulanıklığı,
  • Baş ağrısı,
  • Soğuk terleme,
  • Bulantı ve kusma,
  • Yorgunluk veya halsizlik,
  • Ayak bileklerinde, ayaklarda, bacaklarda, midede ve/veya boyunda şişlik,
  • Egzersiz yapma veya fiziksel olarak aktif olma becerisinde azalma,
  • Normal faaliyetlerinizi yaparken sorun yaşama.

Ritim ile ilgili sorunlar yaşlı erişkinlerde genç insanlardan çok daha yaygındır. Ritim bozukluğu tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Göğsünüzde çarpıntı hissediyorsanız, kalbinizin çok sert attığı hissine sahipseniz, özellikle normalden daha zayıf atış, baş dönmesi, yorulma veya aktifken nefes darlığı gibi belirtiler gösteriyorsanız kardiyoloji uzmanına başvurmanız gerekir.

Kalp Hastalığında Yapılan Testler

Doktorunuz damar sertliğine neden olan kolesterolünüzü, açlık kan-yağ düzeyinizi ve kan basıncınızı kontrol etmek için bir kan testi isteyecektir. Ayrıca kalbinizdeki elektriksel aktiviteyi anlamak için elektrokardiyogram (EKG) testi yapabilir. Göğüs röntgeni, kalbinizin genişleme durumunu ya da akciğerlerinizin içlerinde sıvı olup olmadığını gösterecektir. Her ikisi de kalp yetmezliğinin belirtileri olabilir. Doktor, kalp yetmezliğinde artan bir hormon olan beyin natriüretik peptidi (BNP) için kan testi yapabilir. Kardiyolog kalp veya kapak fonksiyonunuzu belirlemek isterse, kalbinizin hareket halindeki görüntülerini üretmek için ses dalgalarını kullanan ve ağrısız bir test olan ekokardiyogram yapabilir.

Kalp Hastalığını Önlemek İçin Ne Yapabilirim?

Kalbinizi sağlıklı tutmak için atabileceğiniz birçok adım var.

Sağlıklı yaş alma noktasında, fiziksel olarak daha aktif olmaya çalışmakla işe başlayabilirsiniz. Doktorunuzla, sizin için en uygun aktivitelerin türü hakkında konuşun. Mümkünse, her hafta en az 150 dakika fiziksel aktivitede bulunmayı hedefleyin. Bunu günlere paylaştırmak en iyisidir; hepsini bir kerede yapmak zorunda değilsiniz. Hoşunuza giden aktiviteler yaparak başlayabilirsiniz. Örneğin tempolu yürüyüş, dans, yüzme, bisiklet veya bahçe işleri yapabilirsiniz.

Sigara, önlenebilir ölümlerin önde gelen nedeni olarak damar duvarlarına zarar verir. Sigarayı bırakmaktan bir fayda sağlamak için asla geç değildir. Sigarayı bırakarak geri kalan yaşamınızda kalp hastalığı, felç ve kanser riskinizi azaltabilirsiniz.

Kalbinizi korumak için sağlıklı bir diyet uygulayın. Daha az trans ve doymuş yağ, şeker ve tuz ilave edilmiş gıdalar seçin. Yaşlandıkça, tuza karşı daha hassas hale gelirsiniz. Bu durum bacaklarda ve ayaklarda şişmeye neden olabilir. Meyve, sebze ve kepekli tahıllarda olduğu gibi bol lifli yiyecekler tüketin.

Sizin için sağlıklı olan kiloyu koruyun. Yediğiniz ve içtiğiniz tüm gıdaların kalorilerini fiziksel olarak aktif yakılan kalorilerle dengelemek, sağlıklı kilonun korunmasına yardımcı olur. Porsiyon büyüklüğünü sınırlamak ve fiziksel olarak aktif olmak da sağlıklı kiloyu koruma yollarından bazılarıdır.

Diyabet, yüksek tansiyon ve/veya yüksek kolesterolünüzü kontrol altına almanız gerekir. Bu koşulları yönetmek için doktorunuzun tavsiyelerine uymanın ve talimatlara uygun ilaçları almanın faydasını göreceksiniz.

Kolesterol

Yüksek kan kolesterol seviyeleri atardamarlarınızda plak birikmesine neden olabilir. Doktorunuz, kanınızdaki kolesterol seviyesini kan testi ile kontrol edebilir. Bu kan testinden önce gece boyunca veya 8 saat boyunca aç kalmak zorundasınız. Bu test, genel veya toplam kolesterol seviyenizin yanı sıra LDL (“kötü” kolesterol), HDL (“sağlıklı” kolesterol) ve trigliseritleri (kanda sizi kalp problemleri için risk altına sokan başka bir tür yağ) söyleyecektir.

Çok fazla alkol almayın. Erkekler günde iki kadehten fazla içmemeli ve kadınlar ise yalnızca bir kadeh içmelidir.

Stresle baş etmenin yollarını bulmalısınız. Fiziksel ve duygusal sağlığı iyileştirmek için stresi yönetmeyi, rahatlamayı ve sorunlarla baş etmeyi öğrenmeniz gerekir. Stres yönetimi programı, meditasyon, spor ve arkadaşlarınızla veya ailenizle konuşma gibi aktivitelere katılmayı düşünebilirsiniz.

Doktorunuza Sormanız Gereken Sorular

Kalp hastalığına yakalanma riskiniz ve bunun hakkında ne yapacağınız hakkında daha fazla bilgi için doktorunuza danışın. Riskiniz yüksekse veya kalp probleminiz varsa ne yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Doktorunuza soracağınız sorular:

  1. Kalp hastalığı riskim nedir?
  2. Tansiyonum nedir?
  3. Kolesterol sayılarım nelerdir? (Bunlar toplam kolesterol, LDL, HDL ve trigliseritleri içerir.) Kolesterol seviyenizi belirlemek için doktorunuzun açlık kan örneğini kontrol ettiğinden emin olmanızda fayda var.
  4. Sağlığım için kilo vermem gerekiyor mu?
  5. Kan şekeri seviyem nedir ve bu seviye diyabet riski altında olduğum anlamına mı geliyor?
  6. Kalp hastalığı riski taşıyorsam, bu riski nasıl düşürebilirim? Başka hangi tarama testlerine ihtiyacım var?
  7. Sigarayı bırakmama yardımcı olmak için ne yapabilirsiniz?
  8. Kalbimin korunmasına yardımcı olmak için ne kadar fiziksel aktiviteye ihtiyacım var?
  9. Benim için kalp sağlıklı bir beslenme planı nasıl olmalıdır?
  10. Kalp krizi geçirip geçirmediğimi nasıl anlarım? Kalp krizi geçirdiğimi düşünüyorsam ne yapmalıyım?

Bugün, her zamankinden daha fazla, bilim adamları kan damarlarınızın ve kalbinizin yaşlanmasına neyin neden olduğunu ve yaşlanan kardiyovasküler sisteminizin kardiyovasküler hastalıklara nasıl yol açtığını biliyor. Ek olarak, bir kişinin kardiyovasküler hastalık geliştirme ihtimalini artıran kesin risk faktörleri vardır. Fiziksel aktivite, diyet ve diğer yaşam tarzı faktörlerinin sağlıklı kalp ve atardamarlardaki “yaşlanma oranını” nasıl etkilediği hakkında çok daha fazla şey öğreniyorlar. Kaslar, böbrekler ve akciğerleri içeren diğer organ sistemlerinin yaşlanması da kalp hastalığına neden olabilir.


Gelecekte, sağlıklı görünen genç ve orta yaşlı kişilerde kalbin yaşlanmasını yavaşlatan müdahaleler veya tedaviler bulunabilir. Böylece, ileri yaşlarda kalp hastalığı, felç ve diğer kardiyovasküler bozuklukların başlaması önlenebilir veya geciktirilebilir.

Doç. Dr. Ahmet ARNAZ

Doç. Dr. Ahmet ARNAZ

İlk-orta ve lise eğitimini Antalya ‘da tamamladıktan sonra 1994 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2009 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Texas Heart İnstitute’ de observer olarak görev alan Doç. Dr. Ahmet Arnaz yine aynı yıl Dr. Siyami Ersek Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kalp ve damar cerrahisi alanında uzmanlık eğitimini tamamladı. 2010 yılında Operatör doktor olarak Van Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde mecburi hizmet görevine başladı ve 16 ay süre ile bu görevde kaldı. 2011 yılında Acıbadem Sağlık Grubu Bakırköy Hastanesinde kalp ve damar cerrahi kliniğinde çalışmaya başladı. 2015 yılından itibaren Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi ABD de ki akademisyenlik ve Acıbadem Bakırköy Hastanesindeki görevlerini başarı ile sürdürmektedir.

Doç. Dr. Ahmet Arnaz, ülkemizin en önemli çocuk kalp merkezlerinden birisinde 10 yıldır çok deneyimli bir ekip ile çalışmakta olup her türlü kompleks konjenital kalp ameliyatlarını (yeni doğan kalp cerrahisi, arterial switch, Senning, Fontan, Rastelli prosedürü, ECMO gibi) başarı ile uygulamaktadır.

Doç. Dr. Ahmet Arnaz, erişkin kalp cerrahisi; koroner arter bypass ameliyatları, kalp kapak tamirleri ve replasmanları, aort cerrahisi, asendan ve arkus aorta replasmanları, ECMO konularında oldukça deneyimlidir. Yine venöz hastalıklarda; endovenöz laser-radyofrekans ablasyon, miniflebektomi, derin ven trombozu tedavisi (endovenöz trombektomi) ve periferik arter hastalıklarında; periferik arter bypass cerrahisi, aorta-bifemoral bypass, femoro-popliteal ve distal periferik arter bypass cerrahisi, anjiografik yöntemler ile periferik arter hastalıklarının tedavisi (EVAR, TEVAR), karotis arter hastalığında endarterektomi konularında 18 yıllık tecrübeye sahiptir.